KURESEL SURECTE ORTA ASYA BIRLIGI
Yrd. Doc. Dr. Abdulvahap Kara
Kazakistan Cumhurbaskani Nursultan Nazarbayev’in 18
Subat 2005 gunu yaptigi ulusa seslenis konusmasindaki
teklifiyle, Orta Asya Birligi’nin kurulmasi gundeme
geldi. Konu sadece Kazakistan’i degil, bolgenin diger
devletlerini de ilgilendirmektedir. Bu sebeple, bu
konunun bir cok tartismalara konu olarak olgunlasmasi
beklenmelidir.
Biz bu yazimizda, henuz cok yeni olan bu teklif
uzerindeki goruslerimizi ifade etmeye calisacagiz.
Once Nazarbayev’in bu teklifindeki temel esaslara
isaret edecegiz. Daha sonra bu fikrin tarihi
temellerinden yola cikarak, Orta Asya Birligi’nin
gelecegi konusundaki degerlendirmemize yer verecegiz.
Nazarbayev’in Orta Asya Birligi’ni kurmayi teklif
ederken su hususlara yer verdigini goruyoruz.
· XV. Yuzyilda ipek yolunun onemini kaybetmesiyle Orta
Asya gerilemistir.
· Bagimsizliklarin kazanilmasiyla Orta Asya zengin
petrol, gaz, maden ve tarim urunleriyle dunya
ekonomisi icin tekrar onemli olmustur.
· Simdi Orta Asya Devletlerinin onunde iki secenek
vardir. Hammadde saglayicisi konumunda kalarak
emperyal bir devletin gelmesini beklemek veya ciddi
bir birlik olusturmak
Orta Asya Birligi kuruldugu takdirde:
· Bolgenin istikrar ve gelismesi, ekonomik ve
askeri-siyasi bagimsizligi guclenecek
· Boylece, bolge dunyada sayginlik kazanacaktir.
· Ancak bu sekilde, guvenlik saglanacak ve terrorizm
ve ekstremizm ile etkili bir bicimde mucadele
edilecektir.
· Boyle bir birlik, nihayette, bolgede yasayan halkin
ihtiyaclarina da cevap verecektir.
Nazarbayev’in teklif ettigi Birlik:
· Kazakistan, Ozbekistan ve Kirgizistan temelinde
olacak. Daha sonra Turkmenistan ve Tajikistan da
katilabilecektir.
· Bu ulkelerin ortak ekonomik cikarlari, kulturel ve
tarihi baglari, dili, dini, ekolojik problemleri ve
dis tehditleri vardir
· Avrupa Birligi modelinde yapilanacak
· Ortak Pazar ve ortak para olacak
Eger bolge ulkeleri boyle bir birligi kurmayi
basaramazsa,
· Orta Asya ulkeleri dunya ekonomisine ebediyen
hammadde saglayicisi olarak kalacaklar ve ikinci bir
somurgeci devletin gelmesini bekleyeceklerdir.
Goruldugu gibi, Nazarbayev’in Orta Asya Birligi,
Avrupa Birligi modeline dayanmakta ve guclu ve
istikrarli bir Orta Asya’yi amaclamaktadir.
Nazarbayev’in “Orta Asya Birligi’ni” kurma fikrini
Kirgizistan’da yasanan sivil darbe hareketi oncesine
rast gelmesi bir tesaduf mudur? Yoksa, Gurcistan ve
Ukrayna’da yasanan olaylarin Orta Asya’ya sicrayacagin
tahmin edilmis miydi? Bunu bilemiyoruz. Ancak bu
birlik onerisinin bolgenin ve bolge ulkelerinin
istikrar ve guvenini saglamak icin son firsat oldugunu
soyleyebiliriz.
Orta Asya Birligi’nin bolge ulkeleri icin ne kadar
elzem oldugunu anlamak icin, Orta Asya Birligi
fikrinin tarihi koklerine bakalim. Cunku,
Nazarbayev’in ortaya attigi bu fikir, yeni bir fikir
degildir. Yaklasik bir asirlik gecmise sahiptir.
Bu fikrin ortaya cikmasina, Orta Asya’nin dili, dini
ve tarihi ortak halklarin cesitli sebeplerden
parcalanarak birbirlerinden uzaklasmalari sonucunda
ugradiklari zararlar sebep olmustur. Bolge, tarihin
bilinen eski devirlerinden beri Turk yurdu olmustur.
Hatta, butun Turklerin buradan dunyanin cesitli
bolgelerine yayildigi bilinmektedir. Islam oncesi
devirde Sakalar (Iskitler), Hunlar, Avarlar,
Gokturkler, Uygurlar ve Islami devirde de
Karahanlilar, Gazneliler, Selcuklular ve Altinordu
gibi buyuk devletler burada hukum surdu. Butun bu
devletlerin Orta Asya’ya tamamen hakim olduklari
gorulmustur. Ayrica bunlarin cogunlugunun sinirlari
doguda Cin Seddi’ne batida Karadeniz’e kadar
uzanmaktaydi. Altinordu’dan sonra Orta Asya’daki Turk
halklarinin butunlukten koptugunu birbirinden kucuk
devletlere ayristiklarini goruyoruz. XVIII. yuzyilda
bolgede Altinordu’nun varisleri olarak Kazak Hanligi,
Buhara Hanligi, Hive Hanligi ve Hokand Hanligi gibi
hanliklar ortaya cikmistir. Kazak Hanligi da ayrica
kendi icinde Ulu Cuz, Orta Cuz ve Kucuk Cuz olarak uc
farkli hanliga bolunmustur. Iste bu bolunme, Orta
Asya’nin parlak devirlerinin bir daha gelmemek uzere
kaybolmasina yol acti.
Orta Asya boylece gittikce parcalanip kuculurken,
kuzeyde Carlik Rusyasi ise gittikce genisleyip
buyuyordu. Rusya XVI. yuzyilin ikinci yarisinda, once
Kazan Hanligini ve Astrahan Hanligini sonra Sibirya
Hanligini yuttu. 1731 yilindan itibaren Kucuk Cuz’den
baslayarak parcalanmis Kazak Hanliklarini teker teker
kontrolu altina aldi. 1852’de Kazak Hanligini tamamen
sinirlarina katmayi ve Hanligi tarih sahnesinden
silmeyi basardi. Bundan sonra Kazak Hanliginin
guneyinde yer alan Buhara, Hive ve Hokand Hanliklarini
ele gecirmesi uzun surmedi. 1895’e gelindiginde butun
Orta Asya Carlik Rusya’sina tabi olmustu. Bolge Bozkir
Genel Valiligi ve Turkistan Genel Valiligi adi altinda
iki genel valilige baglandi.
1917 devrimleriyle Carlik Rusyasinin sona ermesi, Orta
Asya halklari icin kendi devletlerini kurma yolunda
onemli bir firsat oldu. Bu yolda kismen basari elde
edildi. Kazak Alas Orda, Baskurt ve Turkistan Muhtar
Hukumetleri tesis edildi. Ancak, bu Hukumetler
calismalarini birbirinden bagimsiz ve koordinesiz
yuruttu. Dolayisiyla, guclu Bolsevik kuvvetlerinin
bunlari da birer birer ele gecirmesi zor olmadi.
Ancak Hukumetleri dagitildiktan sonra, Orta Asya
liderleri birlikte hareket etmenin gerekliligini
kavradilar. Eylul 1918’de Alas Orda lideri Alihan
Bokeyhanov, Turkistan Hukumeti Baskani Mustafa Cokay
ve Baskurt Hukumeti Baskani Zeki Velidi (Togan)
Orenburg sehrinde bir araya gelerek “Rusya Guneydogu
Musluman Ulkeleri Birligini” kurmayi kararlastirdilar.
Ancak, bu konuda gec kalmislardi. Rusya’nin buyuk bir
bolumunde kontrolu ellerine almis bulunan Bolsevikler,
bu birlesik hukumetin calismasina firsat vermedi.
Fakat basarisiz da olsa bu olusum, ilk Orta Asya
Birligi fikri olarak tarihe gecti.
Ilk Orta Asya Birligi’nin siyasi faaliyetleri birkac
aylik omre sahip olmasina ragmen, bu fikir SSCB
disinda Mustafa Cokay tarafindan canli tutuldu.
1921-1941 yillarinda Avrupa’da yasayan Cokay, Orta
Asya’nin Sovyet hakimiyetinden ancak Turkistan Birligi
catisi altinda birleserek kurtulabilecegini ve
bagimsizligini devam ettirebilecegini yilmadan
savundu.
SSCB kurulduktan sonra, “bol ve yonet” politikasini
uygulayarak Orta Asya’yi bes parcaya ayirdi. Boylece
bu gunku Kazakistan, Kirgizistan, Ozbekistan,
Tacikistan ve Turkmenistan Cumhuriyetleri ortaya
cikti.
SSCB doneminde, Orta Asya Cumhuriyetleri arasinda bir
birlik tesisi soz konusu olamadi. Ancak, 1991’de SSCB
dagilir dagilmaz, Orta Asya Birligi gundeme geldi.
Rusya, Ukrayna ve Belorusya liderleri Minsk’te
toplanarak bir Slav devleti kurmaya tesebbus
ederlerken, Orta Asya Turk Cumhuriyetinin liderleri de
13 Aralik 1991’de Asgabat’ta toplandilar. Ancak
buradan bir Orta Asya Birligi karari cikmadi. Onun
yerine, Slav devletleriyle ittifak karari cikti. Bunun
uzerine Almati’da bir araya gelen Slav ve Turk
devletleri liderleri simdiki Bagimsiz Devletler
Toplulugu’nu olusturdular.
BDT icinde, Orta Asya Birligi konusunda somut ve
onemli adim 1994 yilinda atildi. Kazakistan,
Kirgizistan ve Ozbekistan tarafindan Orta Asya Birligi
kuruldu. Birlik ekonomi sahasinda isbirligini
ongoruyordu. Tacikistan ic problemleri sebebiyle bu
birlige katilamazken, Turkmenistan izledigi
tarafsizlik politikasindan dolayi birlikten uzak
durmayi tercih etti. Ic problemlerini duzene koyan
Tacikistan 1998’de birlige dahil oldu.
Birlik calismalari esnasinda Devlet Baskanligi ve
Basbakanlik seviyesinde komiteler ve cesitli idari
mekanizmalar olusturuldu. Hatta Orta Asya Isbirligi ve
Kalkinma Bankasi da hayata gecirildi. Birlik, Avrupa
Birligi ile cesitli Batili ulkelerden guclu destek
gordu. Butun bunlara ragmen birlik zamanla
islevselligini kaybetti. Devlet Baskanlari zirvesinde
alinan kararlar uygulanmadi. Boylece birlik kagit
ustunde var olmakla birlikte, fiiliyatta bir fonksiyon
gormuyordu. Bolge ulkelerinin onemli sorunlari olan su
ve enerji kaynaklarinin paylasimi, ulasim altyapisi,
ulkelerarasi gecis, sinir ve vize meseleleri cozume
kavusturulamadi.
Orta Asya Birligi’nin basarisiz olmasinda onemli bir
dis faktor ve cesitli ic faktorler vardi. Dis faktor,
Rusya’nin bu birlikten rahatsiz olmasiydi. Bolgedeki
nufuzunun gunden gune azalmasindan endise eden Rusya,
bu birligi kendisi bir tehdit olarak algiladi.
Ozellikle Turkmenistan ile Ozbekistan kendisinden
gittikce uzaklasiyordu. Bu iki ulke once Varsova
Savunma Paktinin devami niteligindeki ve BDT
ulkelerinin hemen hepsinin katildigi ortak savunma
anlasmasindan cikmislardi. Turkmenistan tarafsizlik
politikasi izlerken, Ozbekistan NATO ve ABD ile
yakinlasma politikasi izliyordu.
Rusya, ozellikle ABD ile sicak iliskilere giren
Ozbekistan’dan rahatsizdi. Bu yuzden onu Orta Asya
ulkelerinden tecrit politikasini yururluge koymakta
gecikmedi. Ukrayna ve Kazakistan ile bir birlik
olustururken, Kazakistan, Kirgizistan ve Tajikistan
ile bir gumruk birligine gitti. Ayrica, Cin,
Kazakistan, Kirgizistan ve Tajikistan ile sangay
Beslisini olusturdu. sangay Beslisi baslangicta
ulkeler arasindaki sinir ihtilaflarini cozumleme
amaciyla kurulmusken, daha sonra bolgesel guvenligi de
kapsadi. Rusya 2003’te Kazakistan ve Belorusya ile de
ekonomik birlik antlasmasini yapti. Rusya’nin butun bu
cabalari Orta Asya Birligi’ni sekteye ugratti.
Diger taraftan, birligin basarisiz olmasina sebep olan
cesitli ic faktorler de vardi. Arastirmaci Aliser
Ilhamov’a gore, bu faktorlerin onemlileri sunlardi:
· Zengin kaynaklara sahip olunmasindan dolayi bazi
devletlerde komsu ulkelere ihtiyac duymaksizin yasama
olgusunu gelistirmesi
· Farkli seviyelerdeki ekonomik kalkinma
· Kazakistan ve Ozbekistan’in bolge liderligi
konusunda geleneksel rekabeti
· Ulkelerarasi guvensizlik
· Demokrasinin tam yerlesmemis olmasi
· Yuksek seviyedeki yolsuzluklar
· Kabile dayanismasi
· Bolgedeki “istan” unvanli halkin etnik ustunlugu
· Milli ideolojilerin bolgesel isbirligi ile komsu
kardes halklar ile yardimlasmayi icermemesi
· Bolge ulkelerinin yeni yazilan tarihlerinin
birbirleriyle celismesi
· Elde edilen basarilari diger cumhuriyetlerin ustune
gorulmesi
1994 yilinda kurulan Orta Asya Ekonomik Birligi’nin
basarisizligindan sonra tekrar bir Orta Asya Birligi
basarili olabilir mi? Baska bir deyisle, Rusya bu
girisimi tekrar sabote etmeyecek midir?
simdiki sartlar, 1994’e gore cok farklidir. Cunku,
dunyada ve ozellikle Orta Asya bolgesinde, 11 Eylul
hadisesinden sonra, cok farkli durumlar ortaya
cikmistir. ABD devletleri Irak ve Afganistan’da fiilen
vardir. Bu da bolgede yeni dengelerin olusumuna
sebebiyet vermistir. Artik Orta Asya Rusya’nin tek
basina etki edebilecegi bir bolge olmaktan cikmistir.
Bolge, Rusya’nin yanisira ABD ve hatta Cin’in
guclerini sinayacagi bir alana donusmustur. Bu nazik
konumda, ancak birlesik bir Orta Asya bolgedeki
guclerle dengeli iliskilere girebilecektir. Aksi halde
Orta Asya Cumhuriyetlerinin her birinin farkli cekim
alanlarina kaymak zorunda kalacagi muhakkaktir. Bu
yuzden istikrarli, guvenli ve tarafsiz bir Orta
Asya’yi Rusya destekleyecektir.
Rusya’nin destegine Orta Asya Birligi’nin
gerceklesmesi tek basina yeterli olmayacaktir.
Birligin gerceklesme sansi buyuk oranda Orta Asya
devletlerinin ic faktorlerine de bagli olacaktir. Bu
da belli bir sureye ihtiyac duyacaktir.
Zaten ornek alinan Avrupa Birligi uzun surede
gerceklesmistir. Avrupa Birligi’ni kurma fikri 1947
ilk defa W. Churchil’in ortaya attigini kabul
edilmektedir. Birligin son halini almasi 1990’lara
kadar surmustur. Demek ki, Avrupa Birligi’nin yaklasik
50 yillik bir surecte bugunku halini almistir.
Bundan dolayi, Orta Asya Birligi gerceklesmesi de
zaman alacaktir. Bu zaman da daha cok Orta Asya
halklarina birlik fikrinin benimsetilmesine
harcanacaktir. Halk ve yonetimin benimseyerek birlikte
ugruna caba harcamadigi bir birlikten sonuc alinmasi
dusunulemez.
Birligin gerceklestirilebilmesi icin oncelikle daha
once siraladigimiz 1994 birligini basarisizliga
goturen ic faktorler tekrarlanmamalidir. Ayrica, halk,
Orta Asya Birligi fikrine hazirlanmalidir. Burada
Ataturk’un 1933’te, “gunun birinde SSCB
parcalanabilir, dunya yeni bir duzene kavusabilir”
ongorusuyle soyledigi meshur sozlerinin bir kismini
Orta Asya Birligi icin uyarlayarak soyle
soyleyebiliriz:
“Orta Asya Birligi’ne hazirlanmak lazimdir. Orta Asya
halklari buna nasil hazirlanir? Manevi koprulerini
saglam tutarak. Dil bir koprudur. Tarih bir koprudur.
Koklerimize inmeli. Olaylarin boldugu tarihimizin
icinde butunlesmeliyiz. Orta Asya halklarinin her biri
bir digerinin kendisine yaklasmasini beklememelidir.
Kendisi onlara yaklasmalidir.”
Ayrica ve en onemlisi Orta Asya Birligi’ne uye
ulkelerdeki demokratiklesme surecine ivme
kazandirilarak hizlandirilmasi ana hedef secilmelidir.
Nazarbayev’in Orta Asya Birligi fikrinin en can alici
noktasi da burasi olacaktir. Birlik icin belirlenecek
kriterlerin icinde uye ulkelerin hizli bir bicimde
demokratiklestirilmesi buyuk bir onem arz etmektedir.
Zaten ornek alinacagi soylenen Avrupa Birligi’nin
basarisinin temelinde uye devletlerin guclu demokratik
gelenek ve yapilarinin oldugu muhakkaktir. Demokratik
ve seffaf toplum yapisi olmaksizin Avrupa Birligi
benzeri bir birlige sahip olmak mumkun olmayacaktir.
Orta Asya Birligi’ne uye devletlerin boyle bir yapiya
kavusturulmasi, Kirgizistan’da, daha once Gurcistan ve
Ukrayna’da yasanmis olan olagandisi siyasal olaylarin
cikmasina sebebiyet verecek zeminleri yok edecektir.
Orta Asya Birligi’nin Avrupa Birligi gibi belli
kriterler uzerine yapilanarak gelismesi Tacikistan ve
tarafsizlik politikasi izleyen Turkmenistan’i da
kendine cekecektir. Boyle bir durumda bunun daha da
genisleyerek Turkiye ve Azerbaycan’i da icine alan bir
Turk Birligi’ne donusup donusemeyecegi sorusu akla
gelebilir.
Bu sorunun cevabini, Turkistan Birligi’nin fikrinin
ilk ve onemli savunucularindan Mustafa Cokay’i, bundan
yaklasik 70 yil once aramis ve neticede, onun genis
kapsamli bir Turk Birligi’ne donusemeyecegi kanaatine
varmistir. Cokay’a gore, Turk halklarinin bir birlik
olusturma meselesi siyasi bir meseledir. Bu yuzden
bunun gerceklesmesi dis sartlara baglidir. Bundan
dolayi, Turk dunyasinin birlesmesi meselesini
jeopolitik acidan ele alindiginda mumkun degildir.
Turk dunyasi icinde, sadece, Turkistan’in jeopolitik
konumu, orada bir Turk Birligi’nin gerceklesmesine
uygundur. O bolgenin engin cografyasinda, kalabalik
bir Turk nufusu vardir. Orta Asya’nin disinda
bolgelerde ise, bazi seyler eksik kalmaktadir. Mesela,
Azerbaycan Turkistan’dan ziyade, Kafkas halklari ile
birlik olusturmalidir. Azerbaycan Turkleri kendisinin
cografik ve bununla iliskili diger sartlardan dolayi
Kafkas bolgesi ve halkiyla siki iliskiler icine girme
durumundadir. Cokay boylece Turk dunyasi arasinda
siyasi bir birlik olusturmanin mumkun olmadigini
savunurken, diger taraftan, Turk halklarinin kulturel
sahada birbirlerini desteklemelerinin zaruri oldugunu
ifade etmektedir.
Kursel surecte ve 11 Eylul sonrasinda olusmaya
baslayan dunya duzeninde, hicbir ulkenin, ozellikle
Orta Asya gibi onemli ekonomik ve enerji kaynaklarinin
bulundugu bolgede, uluslar arasi toplumdan
soyutlanarak yasamasi mumkun gorunmemektedir. Bu
sebeple, Orta Asya ulkeleri gunun sartlarini dogru
okuyarak gerekli tedbirleri almak ve Orta Asya
Birligi’ni olusturmak zorundadir. Aksi halde,
Nazarbayev’in soyledigi gibi hammadde saglayici olarak
kalarak bir emperyal devletin ulkesine gelecegi gunu
bekleyecektir.
Netice olarak sunu soyleyebiliriz, Orta Asya Turk
halklari tarihin en eski devirlerinden beri bolgede
bir butunluk icinde yasamislardir. Bu devrede guclu ve
buyuk devletler kurmuslardir. Ancak XV. Yuzyildan
itibaren parcalandigi ve cesitli kucuk devletlere
bolunerek birbirleriyle cekismeye girdigi
gorulmektedir. Bu durumda, hem hepsi birer birer
bagimsizliklarini kaybederek Carlik Rusya’nin ve daha
sonra SSCB’nin boyundurugu altina dusmuslerdir. Hem de
dunyadaki teknolojik, ekonomik ve bilimsel
gelismelerin cok gerisinde kalmislardir. Bugun Orta
Asya Turk halklari cok iyi yetismis bir nufusa
haizdir. Bununla beraber kalkinmak ve dunyanin uygar
devletleri arasinda yer almak icin gerekli hamleleri
finanse edebilecek guclu ekonomik kaynaklara da
sahiptir.
Bu potansiyelden azami derecede faydalanmanin birinci
sarti Orta Asya ulkelerinin bir birlik olusturmasindan
gectigi tarih gecmisten acikca gorulmektedir. Bu
yapildigi takdirde, istikrarli ve guvenli bir Orta
Asya bolgesi ortaya cikacaktir. Boyle bir Orta Asya
ise, uc buyuk gucun kesistigi bolgede, dunya barisina
ve ticaretine onemli katkilar saglayacaktir.
|